Engelleri aşan bir yaşam
Eren Kaya Aslan, kendi işyerinde geçirdiği elektrik kazası sonucu sağ kolunu ve sol bacağını kaybediyor. Kazada yüzde 80 engelli kalması da Aslan’ı hayattan koparmıyor ve işportacılık yaparak ailesinin geçimini sağlıyor.
Bülent KÜL
Eren Kaya Aslan, 40 yaşında ve yüzde 80 engelli raporu var. Evli ve dört çocuk babası olan Aslan, 1994 yılında Mersin’de geçirdiği elektrik kazası sonucu sağ kolunu ve sol bacağını kaybediyor. Talihsizlikler Eren Kaya Aslan ve ailesinin peşini bırakmıyor. Kazadan sonra toparlanamayan Aslan'ın beş yaşındaki oğlu lösemi hastalığına yakalanıyor. Oğlunun tedavisi için Ankara’ya gelip gitmek zorunda kalan Aslan ailesi, maddi ve manevi anlamda yıpranıyor. Tedavinin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için Ankara’ya taşınıyor. Aslan, oğlunun sağlığına kavuşması için elinden geleni yapıyor ancak oğlunu kaybediyor.
Yüzde 80 engelli bir birey olarak yaşamanın kendisini etkilemediğini söyleyen Eren Kaya Aslan, “Oğlumu kaybettikten sonra hayata dair ümitlerimi kaybettim” diyor. Aslan, oğullarını kaybettikten sonra eşinin psikolojik sorunlar yaşadığını söylüyor. Eşinin tedavisi için tekrar Mersin’e dönemeyen Aslan ailesi Ankara’ya yerleşiyor. Sekiz yıldır Ankara’da hayat mücadelesi veren Aslan ve ailesi kıt kanat geçiniyorlar. Duyarlı ve iyi niyetli insanların kendilerine yardımcı olduklarını dile getiren Aslan, “Onlar sayesinde geçiniyoruz” diyor.
Her sabah saat 06.00 da metro ile Sıhhıye’ye geldiğini belirten Aslan, yaşadıklarını şöyle anlattıyor:
“Satacağım eşyaları sırt çantama dolduruyorum. Gelen ilk metroya yetişmeye çalışıyorum, erken saatlerde Sıhhıye’de olabilmek için. Yolculuk esnasında iyi davranıp yer veren insanlar olduğu gibi bilinçsiz insanlarda var. Sıhhıye’de belli bir süre durduktan sonra Kızılay’a geliyorum. Bazen zabıtalar sorun çıkarıp satış yapmamı engelliyor.”
“İnsanlar emeğime saygı gösteriyor”
Mendil, çakmak, kalem gibi ürünler satan Aslan, “Emeğime insanlar saygı gösteriyor. Kolay para kazanmak için dilenmiyorum. Emek harcıyorum. Dilenenler kolay para kazanmanın peşindeler. Sekiz senedir bu şekilde çalışıp para kazanıyorum” dedi. Engelli bireyler olarak devlet yetkililerinden samimiyet beklediklerini dillendiren Aslan, “Eğitim, sağlık ve konaklama gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar maddi destek istiyoruz. Engelli bireyler olarak çeşitli alanlarda yeteneklerimiz var. Kamu kurumları, vakıf gibi yerlerde iş sahibi olabiliriz. Sekiz yıldır bu betonun üstünde oturarak para kazanmaya çalışıyorum. Bu şartlar benim için uygun değil” diye konuştu. Basit, küçük şeylerle mutlu olabilen insanlarız diyen Aslan, engelli bir birey olarak doğayı ve kâinatı çok sevdiğini bunun da kendisini hayata bağladığını söylüyor.