14 Mart 2016 Pazartesi


El emeği ile dükkan sahibi oldu
Takı, çanta, şal gibi el emeği ürünlerini Ankara Kalesi’nde satmaya başlayan Ayşe Memur, satışlardan elde ettiği birikim ile küçük bir işletme açıyor. Turistlerin ürünlerine ilgi gösterdiğini dile getiren Memur, emeğinin karşılığını aldığını söylüyor.
Bülent KÜL 
Kadınlar, evde ürettikleri el emeği ürünlerini dışarıda satarak ekonomik özgürlüğüne kavuşuyor. Evde ürettikleri kıyafetleri, yemekleri ve takıları pazarlayarak değerlendiren kadınlar, ev ekonomisine de katkı sağlıyor. Ev kadınları, elde ettikleri birikim ile açtıkları işletmelerde ürünlerini satışa sunuyor. Ankara Kalesi’nde ürünlerini satarak küçük bir işletmenin sahibi olan Ayşe Memur, emeğinin karşılığını aldığını dile getiriyor. Küçük yaşlarda Malatya’dan Ankara’ya gelen Ayşe Memur, çocukluğunun Ankara Kalesi çevresinde geçtiğini söylüyor. Üç çocuk annesi olan Memur, Ankara Kalesi’ne çıkılan merdivenlerde sergi açarak ürünlerini satmaya başladığını belirtiyor. Memur, satışlardan elde ettiği birikim ile kalenin girişinde küçük bir işletme açıyor. Memur, eşi ile birlikte çalıştırdığı işletmede ürünlerini yapmaya devam ediyor.
Kolye, çanta, oya, eldiven, şal, patik gibi ürünler yapan Memur, “El yapımı bu ürünleri evde yapıyordum. Ankara Kalesi merdivenlerinde sergi açarak satmaya başladım. Satışlardan elde ettiğim birikim ile dükkân açtım. Eşim ile birlikte işletiyoruz. Takıların nasıl yapıldığını eşime de öğrettim. Artık eşim de takı yapıyor. Dükkânda yaptığımız yeni ürünleri satıyoruz” diyerek yaptığı işi anlatıyor.
“Turistler el işine ve emeğine önem veriyor”
10 ay önce açtıkları küçük dükkanda yaz aylarında kazançlarının arttığını ifade eden Memur, şöyle konuşuyor:
“Turistler, Ankara patlamasından sonra Türkiye’nin güvenli ülke olmadığını düşünüyor. Ankara Kalesi’ni ziyaret eden turist sayısı patlamadan sonra azaldı. Satışlarımız azalmaya başladı. Ürünlerime en çok ilgiyi turistler ve gençler gösteriyor. Turistler el işine ve emeğine önem veriyor. Yabancılar ile anlaşabiliyorum, kendimi onlara ifade edebilecek kadar İngilizce öğrendim. Turistler fazla ısrarı sevmiyor, hoşgörüyü çok seviyor. Dükkânımda onlara çay ikram ediyorum, hoşlarına gidiyor. Hediye paketi yaptığımız zaman seviniyorlar. Birlikte fotoğraf çektiriyoruz. Ankara’ya tekrar geldiklerinde bizi ziyaret ediyorlar.”
Memur, “Kızım üniversiteyi kazandıktan sonra ev işleri bana kaldı. Sabahtan akşama kadar burada çalışıyorum sonra ev işleri ile uğraşınca zor oluyor” diye konuşuyor. Ankara Kalesi’nde çalışmaktan memnun olduğu söyleyen Memur, “Ankara Kalesi’ni ziyaret etmek için Türkiye ve yurtdışından farklı farklı insanlar geliyor. Farklı insanlarla konuşmak ve tanışmak hoşuma gidiyor. Sattığım ürünlerden elde ettiğim kazanç ile emeğimin karşılığını alıyorum” ifadelerini kullanıyor.

 Memur, “Kale'nin merdivenlerinden satış yapan kadınlar kira ve vergi vermedikleri için ürünlerde indirim yapıyor. Ucuz olunca insanlar onlardan alıyor. Ürünler için fiyat belirliyoruz. Hepimiz aynı fiyata satsak sorun olmayacak ama uyarılarımızı dinlemeyip indirim yapıyorlar. Bu konuda anlaşamıyoruz” diye konuştu. Ankara Kalesi çevresinin ve yollarının düzenlenmesinin gelen ziyaretçiler için iyi olacağına dikkat çeken Memur, tarihi eserlerin bulunduğu kalenin bir kısmının kapalı olduğunu, o kısmın açılmasıyla turistlerin ilgisinin daha fazla olacağını düşünüyor.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder